Kadınların en büyük derdi! |
Yrd. Doç. Dr. Aşgün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uygun şekilde tedavi edilmeyen veya önlem alınmayan hastalarda varisin ilerleyici olduğunu söyledi.
Halk arasında varis tedavisinde bilinen yöntemin ''varis çorabı'' kullanmak olduğuna işaret eden Aşgün, hastanın bu çorabı kullanıp kullanmayacağına hekimin karar vermesinin önem taşıdığını bildirdi.
Varis çorabının oluşmuş varisleri ortadan kaldırmaktan çok varisin gelişmesine ve ilerlemesine engel olmak, hastalığa bağlı şikayetleri azaltmak amacıyla önerildiğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Aşgün, ''Aşırı kilolular, uzun süre ayakta ya da oturarak ağır yük kaldıranlar, çok sıcak ortamlardaki işlerde çalışanlar, sürekli yüksek topuklu ayakkabı giyen kadınlar varis riski taşıyor. Varisin tedavisi ilaçla, ışık ve lazer tedavisinin yanı sıra cerrahi müdahaleyle yapılabiliyor'' dedi.
Varis hastalığında özellikle kadınların risk grubu içinde yer aldığını bildiren Halil Fatih Aşgün, varis hastası kadınlara şu uyarılarda bulundu:
''Uzun süre hareketsiz ayakta kalınmamalı. Bu yapılamıyorsa ayağın bilekten ileri geri hareketi, ayak uçlarında yükselme gibi basit egzersizler uygulanmalıdır. Mümkün olduğunca bacaklar uzatılmalı hatta tabure, sehpa, masa, sandalye üzerinde yükseltilmelidir. Düzenli olarak günlük normal tempolu yürüyüşler yapılmalı, bisiklete binilmeli veya yüzülmeli. Yoğun kas faaliyetini veya ağırlık kaldırmayı gerektiren egzersizler ile dar, eklem yerlerini sıkan pantolon giyilmesinden kaçınılmalı.
Banyoda bacaklar soğuk suyla yıkanmalı, sıcak sudan uzak tutulmalı. Yatağın ayak kısmı bir miktar yükseltilmelidir. Varis üzerinde şiddetli ağrı, kızarıklık, hassasiyet ve varis içinde sertlik oluştuğunda mutlaka hekime başvurulmalıdır. Epilasyon, mezoterapi, karboksiterapi gibi estetik işlemlerin varis bulunan bacakta uygulanması sorunlara yol açabilir.'