Çocuğunuzun normal bir çocukluk gelişim süreci geçirmediğini düşünüyorsanız endişelenmekte haklısınız. Çünkü narsistik kişilik bozukluğunun temelleri çocukluğa dayanıyor. Tedaviye karşı aşırı dirençli oluşuyla da bilinen bu ileri boyuttaki zihinsel rahatsızlık erkek çocuklar arasında daha yaygın.
Peki çocuğunuzun narsist olup olmadığı nasıl anlaşılır? Uzman Klinik Psikolog ve Hipnoz Uzmanı Mehmet Başkak, bu konuda önemli bilgiler verdi:
BÜYÜDÜKÇE BENMERKEZCİLİK AZALMIYORSA...
"Küçük çocuklar, gelişimlerinin doğal bir parçası olarak bencildirler, çünkü ihtiyaçlarının karşılanması için bencil davranmaları gerekir ve başka insanların ihtiyaçlarını ve isteklerini anlayamazlar. Ergenlik dönemlerine geldiklerindeyse çocuklar, bağımsızlık mücadelesi verdiklerinden, tipik olarak benmerkezcidirler.
Gittikçe azalması gereken benmerkezciliğe zıt olarak, çocukların ailelerine ve topluma bağlı kalabilmeleri, kendilerini koruyabilme, kendi ihtiyaçlarını giderirken başkalarıyla da ilgilenebilmeleri ve dışarıdan gelebilecek zararlı etkilere direnebilmeleri için sağlıklı ve uzun-süreli seviyelerde bir özgüven geliştirmeleri gerekmektedir. Bir çocukta özgüvenin sağlıklı seviyelerde olması çocuğun ailesi ve toplum içinde sevildiğine ve ona değer verildiğine dair olan inancını gösterir, bu nedenle çocuk kötü davranılmayı hak etmediğini düşünür ve bu tür davranışlara karşı daha dirençlidir. Kısaca, özgüven sahibi olmak benmerkezci olmak değildir çünkü özgüven sahibi olmak kişinin başkalarının ihtiyaç ve haklarına zarar verecek ya da onları ihlal edecek şekilde kendisini herkesin önüne koymasına sebep olmaz.
EMPATİ HİSLERİ GELİŞMİYORSA...
Çocuklukta tipik olarak görülen benmerkezciliğin, yetişkinlikte zihinsel sağlığa yerini bırakması için değişime uğraması gerekmektedir. Hem aile hem de toplum içinde uyumlu davranışlar sergileyebilmeleri için, çocukların başka insanların bakış açılarını görebilme ve onların yaşadıkları acılar karşısında empati yapabilme kabiliyetlerini giderek geliştirmeleri gerekmektedir. Bu nedenle sağlıklı çocukların giderek başkalarının iyiliğini daha çok düşündüklerini gösteren samimi işaretler vermeleri beklenir. Bir çocuğun büyüme süreci içinde başkalarına yönelik empati hislerinin gelişmemesi yetişkinlikte aralarında narsistik kişilik bozukluğunun da olduğu bir dizi ciddi kişilik bozukluğu geliştirme riskinin erken uyarı sinyallerindendir."
ERGENLİKTEKİ NARSİSİZMİN ERKEN UYARI SİNYALLERİ
Çocuğun bluğ çağındaki narsist özelliklerine de değinen Klinik Psikolog Mehmet Başkak, narsistik kişilik bozukluğunun reşit olanlar, yetişkinler için konulan bir tanı olduğunu belirtirken, çocukluk dönemine ait risk grubu hakkında ise şu bilgileri verdi:
- Israrlı bir biçimde insanları rahatsız edici ve bezdirici davranışlar sergileme, örneğin (kendi anne-babaları ve başka yetişkinler de dahil olmak üzere) insanlarla dalga geçme, onları tehdit etme, aşağılama -ısrarlı bir biçimde ve başkasının zarar görüp görmediğini önemsemeden kazanma isteği
- Israrla kendi çıkarı için yalan söyleme (yalan söylediğini kabul etmeme, yalanlarını başkasının hatası olarak gösterme, yalanlarını yüzüne vuran kişilere saldırma)
- Kendisini egoist bir bakış açısıyla aşırı derecede değerli görme
- Başkalarının ihtiyaçlarından çok kendi ihtiyaçlarının karşılanması konusunda ısrarcı olma
- Şartlar ne olursa olsun kendisinin her zaman özel bir muamele görme ve istediklerini elde etme hakkının olduğunu düşünme
- Eleştirilmeye, yanlışının söylenmesine ya da üzülmeye karşı agresif davranışlar sergileme
- Kötü sonuçlar için ısrarla başkalarını suçlama
- İnsanlarla işbirliği yapmaktan ziyade onlarla rekabet içine girme
- Kendi isteklerinin yerine getirilmesi, gerçekleşmesi uğruna ailesi dahil etraftakilerin kötü duruma düşmesini, üzülmesini hiç umursamama
Çocuğunuz ya da bildiğiniz biri bu tür davranışlar sergiliyorsa, aşağıdaki önerilere kulak vererek hem ailenizi hem de toplumu bu kişilerin vereceği muhtemel zararlardan koruyabilirsiniz.
ÇOCUĞUM NARSİST İSE NE YAPMALIYIM?
Çocuğunuz narsist ise ne yapmalısınız? Psikolog Başkak'ın önerileri şöyle:
- Çocuğunuza empati yapmayı öğretin
- Kaba ya da baskın karakter özelliklerine kıyasla dürüstlük ve kibarlık gibi karakter özelliklerine değer verdiğinizi gösterin
- Çocuğunuzun özel muamele bekleyen davranışlarını değiştirmeye çalışın ve ona prensmiş, prensesmiş gibi özel muamelede bulunmayı bırakın
- Açgözlülük ve hırslı olmayı onaylamadığınızı gösterin, bunu anlayabilmesini sağlayan sözler söyleyin (mesela, "bencilce davranıyorsun ve bu yaptığın doğru değil" deyin.)
- Israrlı bir biçimde çocuklarınıza hep diğer insanların da hakkını, hukukunu ön plana koymasını öğretmeye gayret edin ve onlara her zaman eylemlerin sözlerden daha güçlü olduğunu hatırlatın (narsist kişiler yaptıkları bir şeyi genelde başkalarına faydası olması için yaptıklarını söylerler ama aslında onu kendi çıkarları için yaparlar)
- Sağlıklı bir özgüven gelişimini destekleyin (düşük özgüven de kişinin kendisini üstün görmesine ve kendi egosunu desteklemek için başka insanları kullanmasına sebep olabilir.)
- Çocuğunuzun kendi problemleri ve başarısızlıkları yüzünden başka insanları haksız yere suçlamasına izin vermeyin
- Ayrıca çocuğunuzda narsistik kişilik bozukluğu gelişimine sebebiyet verecek ebeveynlik tavırlarından kaçının. (mesela çocuğunuzu ihmal etme, ona çok aşırı müsamahalı davranma, bazı ayrıcalıklar tanıyarak ve bir şeyler alarak kendini haklı gören tavırları besleme ya da çocuk eğitiminde hep mükemmeliyetçiliği, kazanmayı ve sertliği vurgulayan aşırı kontrolcü ve otoriter metotlar kullanma.)
- Çocuğunuzun davranışlarında bu özelliklerin çoğunu gördüğünüzde, bir uzmandan profesyonel yardım almaktan çekinmeyin, bilgi ya da yardım arayışında olmak bir güçlülük göstergesidir, zayıflık değil.
NARSİSTİK KİŞİLİK BOZUKLUĞU OLAN KİŞİLER NASIL DAVRANIR?
Başkalarına yönelik empati hislerinin olmamasının yanı sıra (ki bu sözlerle değil davranışlarla ölçülür), narsist kişiler ellerindeki bilgileri adeta filtreler ve kendi egolarına olan etkisini düşünerek ona göre bir tepki verirler. Hareketlerinde ileri derecede kendini üstün görme ve eşsiz hissetme düşünceleri, ayrıca takdir edilme ve adeta tapılma istekleri kendini belli eder. Etrafındaki herkes sanki kendi başarısına hizmet etmek için vardır, sadece kendi hedeflerine, zevklerine yönelik yaşarlar ve diğer herkes önemsizdir.
KİBİRLİ, BAŞARILARINI ABARTMAYI SEVERLER
Narsist kişiler kibirlidirler ve zihinleri aşırı ve sınırsız derecede kendini değerli hissetme, başarılı ve güçlü görme fantezileriyle meşguldür ve tek başlarına her şeyi yapabileceklerini düşünürler. Bu kişiler aynı zamanda kendi başarılarını ve popülaritelerini abartmayı çok severler.
KİŞİSEL ÇIKARLARI İÇİN İNSANLARI SÖMÜRÜRLER
Kişisel çıkarları için insanları sömürür ya da kullanırlar. Bunu sırf kendi egolarını tatmin etmek için dahi yapabilirler ve karşılığında aşırı derecede övgü beklerler. İstediklerini elde edebilmek için insanları birbirlerine düşürür, onları kontrol etmek ve üzerlerinde güç sahibi olmak içinse gruplara ayırırlar. Kişisel çıkarları uğruna insanların çok kötü durumlara düşmeleri, yıkımlar yaşamaları onlara göre normal bir durumdur.
HER TÜRLÜ DEĞER ONLAR İÇİN MANİPÜLASYON ARACIDIR
Kişisel çıkarları uğruna her şekilde, her şeyi insanları maniple etme aracı olarak kullanabilirler. Tehdit ve yalanlarla ve insanların inanç, şefkat, korku ve öfke gibi duygularını etkileyerek, başkalarını maniple ederler. Narsist kişiler tarafından mağdur edilen kişiler bir tür belirsizlik ve ona eşlik eden endişe, çaresizlik hisleri yaşarlar.
BU ÖZELLİKLER DİKTATÖRLERDE BULUNUR
Narsist kişiler başkalarına kendilerini kötü hissettirirler ve diğer insanlar tarafından hak ettiklerini düşündükleri onayı, takdiri ve saygıyı hemen otomatik olarak görmedikleri zaman agresifleşirler. Bu özellikler genellikle diktatörlerde bulunur. Birçok kişilik bozukluğunda olduğu gibi, narsisizm tedavisi de oldukça zordur çünkü bu rahatsızlıktan muzdarip olan kişiler davranışlarında hiçbir yanlışın olmadığını düşünürler, bu nedenle kendilerini değiştirmeye yönelik motivasyonları da çok düşük olur.
Narsist kişi, kendisini emir eri gibi destekleyen belki çok yakın destekçi bağlı/bağımlı grubu dışında, kalan bütün kişileri riske atmaktan çekinmez, onların kendi hedefleri için bir araç olduğunu düşünerek acı çekmelerini, üzülmelerini bir gereklilik olarak görür.
Peki çocuğunuzun narsist olup olmadığı nasıl anlaşılır? Uzman Klinik Psikolog ve Hipnoz Uzmanı Mehmet Başkak, bu konuda önemli bilgiler verdi:
BÜYÜDÜKÇE BENMERKEZCİLİK AZALMIYORSA...
"Küçük çocuklar, gelişimlerinin doğal bir parçası olarak bencildirler, çünkü ihtiyaçlarının karşılanması için bencil davranmaları gerekir ve başka insanların ihtiyaçlarını ve isteklerini anlayamazlar. Ergenlik dönemlerine geldiklerindeyse çocuklar, bağımsızlık mücadelesi verdiklerinden, tipik olarak benmerkezcidirler.
Gittikçe azalması gereken benmerkezciliğe zıt olarak, çocukların ailelerine ve topluma bağlı kalabilmeleri, kendilerini koruyabilme, kendi ihtiyaçlarını giderirken başkalarıyla da ilgilenebilmeleri ve dışarıdan gelebilecek zararlı etkilere direnebilmeleri için sağlıklı ve uzun-süreli seviyelerde bir özgüven geliştirmeleri gerekmektedir. Bir çocukta özgüvenin sağlıklı seviyelerde olması çocuğun ailesi ve toplum içinde sevildiğine ve ona değer verildiğine dair olan inancını gösterir, bu nedenle çocuk kötü davranılmayı hak etmediğini düşünür ve bu tür davranışlara karşı daha dirençlidir. Kısaca, özgüven sahibi olmak benmerkezci olmak değildir çünkü özgüven sahibi olmak kişinin başkalarının ihtiyaç ve haklarına zarar verecek ya da onları ihlal edecek şekilde kendisini herkesin önüne koymasına sebep olmaz.
EMPATİ HİSLERİ GELİŞMİYORSA...
Çocuklukta tipik olarak görülen benmerkezciliğin, yetişkinlikte zihinsel sağlığa yerini bırakması için değişime uğraması gerekmektedir. Hem aile hem de toplum içinde uyumlu davranışlar sergileyebilmeleri için, çocukların başka insanların bakış açılarını görebilme ve onların yaşadıkları acılar karşısında empati yapabilme kabiliyetlerini giderek geliştirmeleri gerekmektedir. Bu nedenle sağlıklı çocukların giderek başkalarının iyiliğini daha çok düşündüklerini gösteren samimi işaretler vermeleri beklenir. Bir çocuğun büyüme süreci içinde başkalarına yönelik empati hislerinin gelişmemesi yetişkinlikte aralarında narsistik kişilik bozukluğunun da olduğu bir dizi ciddi kişilik bozukluğu geliştirme riskinin erken uyarı sinyallerindendir."
ERGENLİKTEKİ NARSİSİZMİN ERKEN UYARI SİNYALLERİ
Çocuğun bluğ çağındaki narsist özelliklerine de değinen Klinik Psikolog Mehmet Başkak, narsistik kişilik bozukluğunun reşit olanlar, yetişkinler için konulan bir tanı olduğunu belirtirken, çocukluk dönemine ait risk grubu hakkında ise şu bilgileri verdi:
- Israrlı bir biçimde insanları rahatsız edici ve bezdirici davranışlar sergileme, örneğin (kendi anne-babaları ve başka yetişkinler de dahil olmak üzere) insanlarla dalga geçme, onları tehdit etme, aşağılama -ısrarlı bir biçimde ve başkasının zarar görüp görmediğini önemsemeden kazanma isteği
- Israrla kendi çıkarı için yalan söyleme (yalan söylediğini kabul etmeme, yalanlarını başkasının hatası olarak gösterme, yalanlarını yüzüne vuran kişilere saldırma)
- Kendisini egoist bir bakış açısıyla aşırı derecede değerli görme
- Başkalarının ihtiyaçlarından çok kendi ihtiyaçlarının karşılanması konusunda ısrarcı olma
- Şartlar ne olursa olsun kendisinin her zaman özel bir muamele görme ve istediklerini elde etme hakkının olduğunu düşünme
- Eleştirilmeye, yanlışının söylenmesine ya da üzülmeye karşı agresif davranışlar sergileme
- Kötü sonuçlar için ısrarla başkalarını suçlama
- İnsanlarla işbirliği yapmaktan ziyade onlarla rekabet içine girme
- Kendi isteklerinin yerine getirilmesi, gerçekleşmesi uğruna ailesi dahil etraftakilerin kötü duruma düşmesini, üzülmesini hiç umursamama
Çocuğunuz ya da bildiğiniz biri bu tür davranışlar sergiliyorsa, aşağıdaki önerilere kulak vererek hem ailenizi hem de toplumu bu kişilerin vereceği muhtemel zararlardan koruyabilirsiniz.
ÇOCUĞUM NARSİST İSE NE YAPMALIYIM?
Çocuğunuz narsist ise ne yapmalısınız? Psikolog Başkak'ın önerileri şöyle:
- Çocuğunuza empati yapmayı öğretin
- Kaba ya da baskın karakter özelliklerine kıyasla dürüstlük ve kibarlık gibi karakter özelliklerine değer verdiğinizi gösterin
- Çocuğunuzun özel muamele bekleyen davranışlarını değiştirmeye çalışın ve ona prensmiş, prensesmiş gibi özel muamelede bulunmayı bırakın
- Açgözlülük ve hırslı olmayı onaylamadığınızı gösterin, bunu anlayabilmesini sağlayan sözler söyleyin (mesela, "bencilce davranıyorsun ve bu yaptığın doğru değil" deyin.)
- Israrlı bir biçimde çocuklarınıza hep diğer insanların da hakkını, hukukunu ön plana koymasını öğretmeye gayret edin ve onlara her zaman eylemlerin sözlerden daha güçlü olduğunu hatırlatın (narsist kişiler yaptıkları bir şeyi genelde başkalarına faydası olması için yaptıklarını söylerler ama aslında onu kendi çıkarları için yaparlar)
- Sağlıklı bir özgüven gelişimini destekleyin (düşük özgüven de kişinin kendisini üstün görmesine ve kendi egosunu desteklemek için başka insanları kullanmasına sebep olabilir.)
- Çocuğunuzun kendi problemleri ve başarısızlıkları yüzünden başka insanları haksız yere suçlamasına izin vermeyin
- Ayrıca çocuğunuzda narsistik kişilik bozukluğu gelişimine sebebiyet verecek ebeveynlik tavırlarından kaçının. (mesela çocuğunuzu ihmal etme, ona çok aşırı müsamahalı davranma, bazı ayrıcalıklar tanıyarak ve bir şeyler alarak kendini haklı gören tavırları besleme ya da çocuk eğitiminde hep mükemmeliyetçiliği, kazanmayı ve sertliği vurgulayan aşırı kontrolcü ve otoriter metotlar kullanma.)
- Çocuğunuzun davranışlarında bu özelliklerin çoğunu gördüğünüzde, bir uzmandan profesyonel yardım almaktan çekinmeyin, bilgi ya da yardım arayışında olmak bir güçlülük göstergesidir, zayıflık değil.
NARSİSTİK KİŞİLİK BOZUKLUĞU OLAN KİŞİLER NASIL DAVRANIR?
Başkalarına yönelik empati hislerinin olmamasının yanı sıra (ki bu sözlerle değil davranışlarla ölçülür), narsist kişiler ellerindeki bilgileri adeta filtreler ve kendi egolarına olan etkisini düşünerek ona göre bir tepki verirler. Hareketlerinde ileri derecede kendini üstün görme ve eşsiz hissetme düşünceleri, ayrıca takdir edilme ve adeta tapılma istekleri kendini belli eder. Etrafındaki herkes sanki kendi başarısına hizmet etmek için vardır, sadece kendi hedeflerine, zevklerine yönelik yaşarlar ve diğer herkes önemsizdir.
KİBİRLİ, BAŞARILARINI ABARTMAYI SEVERLER
Narsist kişiler kibirlidirler ve zihinleri aşırı ve sınırsız derecede kendini değerli hissetme, başarılı ve güçlü görme fantezileriyle meşguldür ve tek başlarına her şeyi yapabileceklerini düşünürler. Bu kişiler aynı zamanda kendi başarılarını ve popülaritelerini abartmayı çok severler.
KİŞİSEL ÇIKARLARI İÇİN İNSANLARI SÖMÜRÜRLER
Kişisel çıkarları için insanları sömürür ya da kullanırlar. Bunu sırf kendi egolarını tatmin etmek için dahi yapabilirler ve karşılığında aşırı derecede övgü beklerler. İstediklerini elde edebilmek için insanları birbirlerine düşürür, onları kontrol etmek ve üzerlerinde güç sahibi olmak içinse gruplara ayırırlar. Kişisel çıkarları uğruna insanların çok kötü durumlara düşmeleri, yıkımlar yaşamaları onlara göre normal bir durumdur.
HER TÜRLÜ DEĞER ONLAR İÇİN MANİPÜLASYON ARACIDIR
Kişisel çıkarları uğruna her şekilde, her şeyi insanları maniple etme aracı olarak kullanabilirler. Tehdit ve yalanlarla ve insanların inanç, şefkat, korku ve öfke gibi duygularını etkileyerek, başkalarını maniple ederler. Narsist kişiler tarafından mağdur edilen kişiler bir tür belirsizlik ve ona eşlik eden endişe, çaresizlik hisleri yaşarlar.
BU ÖZELLİKLER DİKTATÖRLERDE BULUNUR
Narsist kişiler başkalarına kendilerini kötü hissettirirler ve diğer insanlar tarafından hak ettiklerini düşündükleri onayı, takdiri ve saygıyı hemen otomatik olarak görmedikleri zaman agresifleşirler. Bu özellikler genellikle diktatörlerde bulunur. Birçok kişilik bozukluğunda olduğu gibi, narsisizm tedavisi de oldukça zordur çünkü bu rahatsızlıktan muzdarip olan kişiler davranışlarında hiçbir yanlışın olmadığını düşünürler, bu nedenle kendilerini değiştirmeye yönelik motivasyonları da çok düşük olur.
Narsist kişi, kendisini emir eri gibi destekleyen belki çok yakın destekçi bağlı/bağımlı grubu dışında, kalan bütün kişileri riske atmaktan çekinmez, onların kendi hedefleri için bir araç olduğunu düşünerek acı çekmelerini, üzülmelerini bir gereklilik olarak görür.